SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CENAZELER BAHSİ

<< 936 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

31 - (936) حدثني أبو الربيع الزهراني. حدثنا حماد. حدثنا أيوب عن محمد، عن أم عطية. قالت:

 أخذ علينا رسول الله صلى الله عليه وسلم مع البيعة، ألا ننوح. فما وفت منا امرأة. إلا خمس: أم سليم، وأم العلاء، وابنة أبي سبرة امرأة معاذ، أو ابنة أبي سبرة وامرأة معاذ.

 

[ش (فما وفت منا امرأة إلا الخمس) قال القاضي: معناه لم يف ممن بايع مع أم عطية رضي الله عنها في الوقت الذي بايعت فيه، من النسوة، إلا الخمس. لا أنه لم يترك النياحة من المسلمات غير خمس].

 

{31}

Bana Ebû'r-Rabî' Ez-Zehrâni rivayet etti. (dediki): Bize Hammâd rivayet etti. (dediki): Bize Eyyûb, Muhammed'den, o da Ümmü Atiyye'den naklen rivayet etti. Ümmü Atiyye şöyle demiş:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizden bey'atla beraber niyâha yapmıyacağımıza dâir de söz aldı. Ama beş kadından başka bizden hiç bir kadın sözünde durmadı. (Bu beş kadın): Ümmü Süleym, Ümmü'l-Alâ', Muâz'ın karısı Binti Ebî Sebra yahut Binti Ebî Sebra ile Muâz'ın karısı (dır.)

 

 

32 - (936) حدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا أسباط. حدثنا هشام عن حفصة، عن أم عطية. قالت:

 أخذ علينا رسول الله صلى الله عليه وسلم في البيعة، ألا تنحن. فما وفت منا غير خمس. منهن أم سليم.

 

{32}

Bize İshâk b. İbrahim rivayet etti. (dediki): Bize Esbat haber verdi. (dediki): Bize Hişâm, Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den naklen haber verdi.  Ümmü Atiyye şöyle demiş:  

 

«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bey'at esnasında niyâha yapmıyacaksınız) diye bizden söz aldı. Ama bizden beş kadından başka sözünde duran olmadı. Bunlardan biri Ümmü Süleym'dir.»

 

 

İzah:

Bu hadisi Buhârî Kitâbü'l-Cenâiz»'de, Nesâî «Bey'a»'da tahric etmişlerdir.

 

«Bey'a»: Muâhade, mânâsına gelir. Burada ondan murâd: Müslüman olmak için yapılan muâhade ve verilen sözdür.

 

Ümmü Süleym. Hz. Enes'in vâlidesidir. îsmi Sehle'dir. Daha başka olduğunu söyleyenler de vardır.

 

Ümmü'l-Alâ': Ensâr'dan bir kadındır.

 

Binti Ebi Sebra: Hz. Muâz b. Cebel'in zevcesidir. Buhâri'nin rivayetinde Muâz'in zevcesinden sonra: «İki de başka kadın yahut Binti Ebî Sebra ile Muâz'ın karısı ve bir de başka kadın.» denilmiştir.

 

Bu hadîsde râvi şekketmiş ve: «Muâz'in karısı Binti Ebî Sebra yahut Binti Ebi Sebra ile Muâz'ın karısı.» demiştir. Birinci kavle göre: Binti Ebî Sebra Hz. Muaz'ın karısıdır. İkinci kavle göre ise Binti Ebi Sebrâ başka, Hz Muaz'ın karısı başkadır. Şu hâlde birinci kavle göre: Verdiği sözde duran kadınlardan: Ümmü Süleym, Ümmü'l-Alâ' ve Binti Ebî Sebrâ olmak üzere üçü beyân edilmiş demektir. Buhâri'nin rivayetinde «İki de başka kadın» denilmek suretiyle kadınların adedi beşe çıkarılmıştır. İkinci rivayete göre ise hadiste zikri geçen kadınlar dörttür. Bunlar Ümmü Süleym, Ümmül'l-Alâ, Binti Ebî Sebrâ ve Muaz'ın zevcesidir. Buhari'nin rivayetinde «Bir de başka kadın...» denilerek kadınların adeti tamamlanmıştır.

 

Ayni diyor ki: «Bâzıları burada bir çok yerlerden sahih olmayan nakiller yaparak sözü karıştırmış ve tahmin üzere konuşmuşlardır. Sahih olan şekil, sahih kitaplarında nakledilendir.»

 

«Ama beş kadından başka bizden hiç bir kadın sözünde durmadı.» ifâdesi hakkında Kaadı îyâz şunları söylemiştir: «Bu sözün mânâsı: Ümmü Atiyye ile beraber bey'at edenlerden beş kadın müstesna olmak üzere, hiç biri sözünde durmadı, demekdir. Beş kadından başka kimse niyâhayı terketmedi, demek değildir.»